Hizipçilik Bir Hastalıktır

Tıp dünyasında bu hastalığın tedavisine dair bir çalışma başlatılsa, belki toplum bu hastalıklı zihinlerin entrikasından kurtulur ve insanlığa yapılan en anlamlı çalışma olur.
Bu hizipçiler, her kurum ve kuruluşta olabilir.
En yoğun olduğu yerler ise politika ve spor, kamuoyunda ve medyada zuhur eder. Kafa karıştırmanın ve ayak oyunlarının ustasıdırlar. Allah, ülkeyi ve toplumu bunların entrikalarından korusun.

İlçemize 13 yılın ardından, 3 yıl önce, 2017’de gençleriyle yeni bir takım kurmak nasip oldu. Söz sahibi olanlar mevcut takımlarını satarken, şahsım ortada kalan gençlerle birlikte GÖRDES SPOR’u kurdum. Önceki yazımda da bahsettiğim üzere, 3 yıl dolu dolu futbol oynadık.
O dönemin sıkıntılarını “parayla onurun mücadelesi” dediğimiz, boş bıraktığımız Er Meydanı’nda olanlar bizleri, gençleri bölmekle suçladılar.

Oysaki bu gençleri 3 yıl bekledik, oynatmadınız. 3 yıl sonra bu takımı kurduk. Size karşı kurulan, hınç ve öç almak için kurulan bir takım değildik. Ama başarısızlıklarınızı örtbas edecek bir malzeme lazımdı, bizi malzeme ettiniz. Başarılı da oldunuz.
Mücbir sebeplerden dolayı, dedim ya, hizipçilik hastalıktır.

Kendi kurduğumuz takımı, 3 yıl sonra gençlerin menfaati doğrultusunda geri çekilerek teslim ettik. Aradan geçen yine 3 yılın sonunda, gördüğüm lüzum üzerine kendi soyadımızı taşıyan Altıntaş Spor’u kurduk.
Er Meydanı boş kalmasın maksadıyla…

Aradan geçen onca yılın ardından, şimdi 13 yıl önceki kadroda bulunan gençlere bel bağlanmış. Orada da yeni yetişen genç yok. 13 yıl önce 13 yaşında olan genç, şimdilerde 25 yaşında olur. Nerede bu gençler?

Oysa ki ilçede, büyük takımların futbol okulları adı altında, bacasız fabrika deyimine uyan, algısız ve vergisiz ticarethaneleri var. Bunun adı futbol altyapısı diye bilinse de, forma satışı ve aidat geliri olarak toplanan paraların profesyonel takımlara aktarılmasından başka bir maksat yoktur.

Ortada gençlere yapılan bir yatırım olmadığı gibi, görüyorum ki gençlerin gözlerinde hırs, stres ve baskı had safhada.
Biz de “su akar, yolunu bulur” atasözüne sığınarak gençleri suya benzetiyoruz. Oysaki bu gençler su gibi kıvrım kıvrım aksın gitsin…
Bu tür futbol altyapıları gençlerimize hizmetten ziyade, onları sermaye olarak görüyorlar.

Bu furya, Göztepe ile başlayan davamda Altınordu, Buca, Altay, Bursa, Akhisar, Manisa ve Manisa FK ile sürdü. Hatırladıklarım bunlar. Eksik ya da fazla olabilir; zaten eksik ya da fazlayı aramak için yazmadım.

Gelinen noktada ortada… Gördes Belediye Spor, 2024–2025 sezonunda ligde yok. Önümüzdeki 2025–2026 sezonunda olacağı ümidim de yok. Olursa da kerhen olur. Başarı beklemek, gençlere ağır sorumluluk yükler.
Oysa 13 yıldır bu ilçede, futbol altyapısı adı altında gençlere yatırım yapılıyor. Başarısızlık sonrası sorumluluk alacak, bunu göğüsleyecek idare ve yönetici ise yok.

Ama bu hizipçi zihniyetle de zor görünüyor.

Yine de kesin olan bir şey var: Gördes Belediye Spor olarak 2024–2025 sezonunda takvimimiz var ama sahada takımımız yok.
Önümüzdeki 2025–2026 sezonunda sahada takımımız olsun; takvimimiz olmayıversin.
Olursa da, takvimimizde yeni nesil sporcu ve yetenekli gençlerimizi seyredelim.
Umarım ederiz.

Şunu da demeden geçmeyeyim:
Gençlere nasihatimizdir!
Bulunduğunuz A noktasından B noktasına yeteneğiniz ile gidersiniz; ama gittiğiniz B noktasında karakteriniz, edebiniz, ahlakınız ile ya kalıcı olursunuz, ya da gidici…
Yetenek, tek başına bir şey ifade etmez.